Sınarlar elbet Canlar sınarlar. Yalan dünyanın hali işte, zalim mazlumu sınar, güçlü zayıfı, zengin fakiri, cahil alimi. Ama bilene sınav içre sınav vardır. Sen bir sınava girerim sanırsın ama sınav iç içedir. Adalet ile sınanırsın, makam ile sınanırsın, kadın ile sınanırsın, para ile sınanırsın ve dahi en mühimi de Aşk ile sınanırsın. Ya sınavı kazanır yola devam edersin ya sınav ile beraber aklını da kaybeder bir Mecnun olursun. Madem ki Aşk varlıktan yokluğa yol almak o vakit Leyla’dan geçmeden Mevla’ya varılır mı canlar ? Vardım diyen çıksın ortaya desin bilelim. Biz beyana inanırız. Size bir sır verelim. Aşk bir nesnedir. Unutmayın canlar belleyin bunu hem de en kıymetli bir nesne değmelere verilmeyecek kadar kıymetli bir nesne. Ne bakır, ne gümüş, ne altın, ne zümrüt-ü, yakutlar Aşk’tan kıymetli bir nesne yoktur. Aşk bir güneşe benzer aşkı olmayanın gönlü taşa benzer taş gönülde ne biter ? Nasıl ki güneş yansıdığı toprağı ısıtır karanlığı ışıtır. Meyveleri olgunlaştırır tıpkı onun gibi işte aşkta insanın hamlığını giderir ciğerlerini pişirir erdirir olgunlaştırır. Güneşten nasiplenmeyen meyve olur mu canlar olmaz ölür aşktan nasiplenmeyen varlıkta olmaz ölür madem ki en kıymetli nesne aşk en çetin sınav da onun ile olsa gerek.
İşitin ey yârenler aşk bir güneşe benzer
Aşkı olmayan gönül mesel-i taşa benzer
Taş gönülde ne biter dilinde ağu tüter
Nice yumuşak söylese sözü savaşa benzer
Aşkı var gönül yanar yumşanır muma döner
Taş gönüller kararmış sarp-katı kışa benzer
Ol sultân kapısında ol hazret tapusunda
Âşıkların yıldızı her-dem çavuşa benzer
Aynı hırs ol olmuştur nefsine ol kalmıştır
Kendine düşman olmuş yavuz yoldaşa benzer
Aşktır kudret körüğü kaynadır âşıkları
Nice kaptan geçirir ondan gümüşe benzer
Âşık gönlü dölenmez mâşukun bulmayınca
Kararı yok dünyada pervâzı kuşa benzer
Münkir sözünü bilmez sözü ileri varmaz
Neye teşbîh edersin anlanmaz düşe benzer
Geç Yûnus endîşeden ne gerek bu pîşeden
Ere aşk gerek önden andan dervîşe benzer
Yunus Emre